This is a SEO version of camia. Click here to view full version
« Previous Page Table of Contents Next Page »Dosya
26 PERSPEKT İ F • SAY I 232 • HAZ İ RAN 2014
Bir ProblemKurgusu
ROSEMARIE SACKMANN *
» rosemarie.sackmann@uni-wuerzburg.de
“Paralel toplum” tartışmalarında, sadece belli bir grubun toplumun dışında kal-dığı vurgulanmakla kalmaz, aynı zamanda devletin “uyum konusunda isteksiz olan bu gruba” karşı yeterli önlemalmadığı da belirtilir. Bu “tehlikeli unsurlar” ve “devletin başarısızlığı” yaklaşımı, tartışmalarda tarafarın radikalleşmesini sağ-layan yegâne unsurdur.
“Paralel toplum” meselesi yaklaşık çeyrek yüz-yıldan beri gündemimizde. Mesele, 90’lı yılların başında Wilhelm Heitmeyer’in, Türk gençlerinin Alman toplumuna artan bir kayıtsızlık gösterdiği şeklindeki düşüncesini dile getirmesiyle tartışılma-ya başladı.Heitmeyer o zaman bu kayıtsızlığı uyum sorununa bağlamış ve insanların göçmen mese-lesine bakış açısını değiştirmiştir. Zira o, bakışları çoğunluk toplumunun yetersiz uyum politikasına yöneltmek yerine, dikkatleri uyumsuzluğa çekmek-tedir. Bu dikkatin temelinde Alman toplumunun tehdit altında olduğu iddiası vardır.
Paralel toplummeselesi, daha sonra Alman hâ-
kim kültürünün baskın ve geçerli olması talebiyle özellikle siyasiler tarafından canlı tutuldu ve Al-man devletinin toplum modeli tartışmalarında üs-tüne basa basa vurgulandı. Buna karşın çokkültürlü (multi-kulti) bir toplum düzenine yönelik eğitim politikası önerileri, tartışmalarda çokkültürlülük konseptini destekleyenlerin sayıca az olması ne-deniyle rağbet görmedi. Çokkültürlülük planları o kadar uzun tartışıldı ki sonunda çokkültürlülükten aslında kültürel çeşitliliğin kabulünün anlaşılması gerektiği nihayet anlaşıldı. Bazı kişilerin alaycı bir şekilde dillerine doladıkları “multi-kulti” ifadesi de maksadı karşılamış oldu.
Dosya
This is a SEO version of camia. Click here to view full version
« Previous Page Table of Contents Next Page »