This is a SEO version of camia. Click here to view full version
« Previous Page Table of Contents Next Page »51 HAZ İ RAN 2014 • SAY I 232 • PERSPEKT İ F
Hint toplumunda kast sistemi sebebiyle sosyal bir hiyerarşi mevcuttur. Kişinin bireysel haklarını, sosyal hiyerarşi içerisindeki konu-munu, mesleğini, yaşadığı yeri ya da itibarını kast sistemi belirler. Günümüzde Hindistan’da 4 varna (grup ya da kast) vardır: Brahman (ke-şiş), Kshatriya (kral/savaşçı), Vaishya (çiftçi ya da tüccar) ve Shudra (işçi ya da köle). Hint top-lumundaki diğer bir grup da Dalitlerdir; bu gru-ba dokunulmaz ya da toplumdan atılmışlar da denmektedir. Bu grup kast hiyerarşisine dâhil değildir ve Hindu dininden çıkıp insan dışı ko-şullarda yaşayan insanlardan oluşur. Her varna ya da kast da kendi içinde yaklaşık 4 bin alt gru-ba ayrılır. Hint toplumundaki her vatandaş, ait olduğu kast tarafından tanımlanır.
Tarihsel olarak, Shudralar ve Dalitler her zaman sosyal hiyerarşinin en dibinde olmuş-lar ve yüzyıllardan beri ekonomik olarak geri kalmışlardır. Ezilen bu insanlar, Hindistan’ın ilk Adalet Bakanı B. R. Ambedkar’ın ısrarlı çabaları neticesinde “Rezervasyon Uygula-ması” kapsamına alınmıştır. Hindistan’daki bu rezervasyon, halkın belirli bölümüne üni-versiteye gitme hakkı ya da devlet kurumla-rında ve mecliste iş bulma şansı tanımak gibi pozitif ayrımcılıktan ibarettir. 1935 tarihli Hindistan Devlet Kanunu, rezervasyon poli-tikasının kapsamını daha da genişleterek tüm yoksul kesimin bu rezervasyona dâhil olma-sını sağlamıştır. Bu kanundan Hindu Dalitle-rin yanı sıra Müslümanlar da yararlanmıştır.
“Kast Hastalığına Tutulan Müslümanlar”
İslam inancının Müslümanlar arasında her-hangi bir hiyerarşiye izin vermemesine rağmen, kasta dayalı hiyerarşik bir toplumsal yapının Hindistan’daki Müslüman cemaatlerde de bu-lunduğu gözlemlenmektedir. Nitekim Mahat-ma Gandhi, 1941 yılında bir arkadaşına yazdığı mektupta, toplumda Hindular dışında diğer ce-maatlerde de habis uygulamaların mevcut ol-duğundan bahseder: “Şüphesiz ki Müslümanlar ve Hristiyanlar da, Hint toplumu sayesinde bu habis kast uygulamasını benimsediler. Hindu toplumu kast sistemini kaldırarak diğer sosyal grupların da bu hastalıktan kurtulmasını sağ-
layabilir. Kast sistemiyle zehirlenmiş olan top-lum, geri kalanını kendi halledecektir.” 1
Ambedkar ise, 1901 Bengal nüfus sayımı-na atıfa Müslüman toplumdaki sosyal ve psi-kolojik tembelliği şöyle yorumlamıştır: “İs-lam, kardeşlikten bahseder. Herkes bundan İslam’ın kasttan ve kölelikten arınmış olduğu anlamını çıkarır. Fakat kölelik bitmiş olsa da; Müslümanlar arasında kast uygulaması oldu-ğu gibi kalmıştır.” 2 Hint toplumunda kastın en altındaki Müslümanlar genelde Hinduların en alt tabakasındaki çeşitli gruplardan İslam’a geçmişlerdir. Fakat ihtidaları onların sosyal ve ekonomik statülerini etkilememiştir; toplu-mun ihmal edilen fakir kesiminde kalmaya de-vam etmişlerdir.
Müslümanlardan Esirgenen Rezervasyon Hakkı
Hint Yarımadasının parçalanmasının ar-dından bağımsızlık sonrası dönemde, Shudra ve Dalit Müslümanlarının rezervasyon hakla-rı ellerinden alınır. Ardından Hintli hukukçu ve devlet adamı Vallabhbhai Patel, Danışma Kurulu Azınlıklar Alt Komisyonu’nun 8 Ağus-tos 1947 tarihli bir raporunu Kurucu Meclis’e sunar. Bu raporda azınlıkların seçimlere katıl-ması ve meclis bünyesinde nüfusları nispetince sandalye kazanmalarını sağlayan bir rezervas-yon uygulaması öngörülmektedir. Meclis ra-por hakkında 27/28 Ağustos 1947’de görüşür ve rapordaki tavsiyeleri benimser. Merkez ve taşra meclislerinde uygulanabilecek bu tarz bir rezervasyonun yanında bir de hizmet sektö-ründeki işe alımlarda rezervasyon uygulanma-sı öngörülmektedir. Raporun 9. paragrafında belirtildiği üzere, “Tüm Hindistan’da ve taşra hizmetlerindeki atamalarda azınlıkların talep-leri idari hizmetlerin verimliliği açısından göz önünde bulundurulmalıdır.” 3 Bu konuda hem-fkir olan hazırlık komitesi özel bir madde ya-yımlamıştır ve madde 299 ile azınlıkların tüm hakları garanti altına alınmıştır. Daha sonra da Danışma Kurulu tarafından 11 Mayıs 1949 tari-hinde azınlıkların siyasi olarak güvence altına alınmasına dair bir rapor daha sunulmuştur. Bu raporda da daha önceki kararların önemi
This is a SEO version of camia. Click here to view full version
« Previous Page Table of Contents Next Page »