Background Image
Previous Page  9 / 68 Next Page
Basic version Information
Show Menu
Previous Page 9 / 68 Next Page
Page Background

9

KASIM 2014 • SAYI 235 •

PERSPEKTİF

AB Komisyonu’nun

Avusturya

Şikayeti

AB-Türkiye Ortaklık Anlaşması ve Katma Pro-

tokol uyarınca Türk vatandaşlarına sağlanan hakla-

rın, iç hukuk kapsamındaki müdahalelerle kötüleş-

tirilememe (Alm. “Stillhalteklausel”) ilkesine rağmen

Avusturya, vize şartlarını düzeltmiyor. En son Nisan

ayında Türk vatandaşlarına yönelik vize ve ikamet

şartlarını düzeltmesi konusunda Avusturya’yı uyaran

AB Komisyonu, herhangi bir adım atılmayınca Avru-

pa Birliği Adalet Divanı’na (ABAD) başvurdu. Komis-

yon, Avusturya’yı AB-Türkiye Ortaklık Anlaşmasını

ihlal etmekle suçlarken Avusturya ise komisyonun

Nisan ayındaki yazısına, ulusal yönetmelikleri değiş-

tirme konusunda bir ihtiyaç duyulmadığı şeklinde

cevap vermişti. Ardından ilgili kurumlara bir genelge

gönderen İçişleri Bakanlığı, hukuki kötüleştirme bağ-

lamında algılanabilecek kararları Türk vatandaşları

için kullanmama talimatında bulunmuştu. Komis-

yon, Türk vatandaşlarının her an değiştirilmeye açık

bir genelgeye bırakılmasını yeterli bulmamıştı.

Avusturya’da aile birleşiminde alt yaş sınırının

18’den 21’e yükseltilmesi ya da oturma izni için Al-

manca bilme şartı getirilmesi gibi konular Türk va-

tandaşlarının “haklarının kötüleştirilmesi” bağlamın-

da yorumlanıyor.

BAG’nin

Tartışmalı

Kararı

Almanya Federal İş Mahkemesi’nin (Alm.“Bun-

desarbeitsgericht” - BAG) bir kadın çalışanın Protes-

tan Kilisesi’ne bağlı kurumlarda başörtülü olarak çalı-

şamayacağına karar vermesi tartışma başlattı.

Karar, kiliselere kendi içlerinde bağımsız hareket

edebilme serbestisi tanıyan ilkeye (Alm. “Selbstbes-

timmungsrecht”) dayandırılıyor. Anayasa’nın 4. mad-

desindeki din özgürlüğüne dayandırılan bu ilkeye

göre kiliseye ait kurumlar, çalışanlarına Hristiyan dini

haricinde inanca sahip bulunan veya tarafsızlığa ay-

kırı davranan kişilerin görevden çıkarılmasını ön gö-

ren bir iş akdi sunabiliyorlar.

Alman Protestan Hastane Birliği (Alm. “Deutsch

Evangelisches Krankenhausverband”) Direktörü

Norbert Groß, mahkeme sonucunun tüm Hristiyan

kurumları tarafından uygulanması gerekmediğini

belirtirken, Protestan Kilisesi Federal Yönetim Kuru-

lu Başkanı Jörg Kruttschnitt, kiliseye bağlı kurumlara

bu kararın genel bir başörtüsü yasağı olarak yorum-

lanmaması çağrısında bulundu.

Uzmanlara göre kararla, toplumsal algının ba-

şörtüsü taşıyan kadınlar aleyhine normalleşmesi ve

kilisenin verdiği kararların diğer kurumlara kolaylıkla

örnek olma tehlikesi söz konusu.

©

Shutterstock.com/ DeVisu