İslam Toplumu Millî Görüş (IGMG) Genel Sekreteri Bekir Altaş, İçişleri Bakanı Horst Seehofer’e Almanya’daki Müslümanlara, camilere ve ibadethanelere yönelik saldırılar münasebetiyle bir açık mektup gönderdi:

Sayın İçişleri Bakanı Horst Seehofer!

Müslümanlara ve kuruluşlarına yönelik gün geçtikçe artan saldırılar bizleri derinden yaralamaktadır. Örneğin geçtiğimiz günlerde Bremen, Lauffen, Berlin, Itzehoe ve Ahlen şehirlerinde camilere saldırılar gerçekleşmiştir. 2018 yılının başından beri Müslümanlara ait kuruluşlara yaklaşık 20 saldırı gerçekleştiğini tespit etmiş bulunuyoruz.

Söz konusu saldırıların inanılmaz derecede artmış olmasının yanında şiddetin niteliğinin de yeni bir boyuta taşındığını gözden kaçırmamak gerekir. Lauffen şehrindeki IGMG camisine yapılan saldırıda da görüldüğü üzere, molotofkokteyli atmak suretiyle insanların canına kastedilmekte veya en iyi ihtimalle insanların canı hiçe sayılmaktadır. Bu camimizin yer aldığı binada çok sayıda daire bulunmakta ve bu dairelerde çok sayıda insan yaşamaktadır. Yangın şans eseri zamanında fark edilmiş ve söndürülebilmiştir.

Ayrıca ürkütücü olan bir diğer husus da bu saldırıların farklı eyaletlerde kısmen eş zamanlı olarak gerçekleşmiş olmasıdır. Bu da organize hareket edildiğini göstermektedir.

Saldırılar artık yalnızca aşırı sağcılar ve Neonaziler tarafından değil, bilhassa bu yılın başından beri PKK mensupları ve sempatizanları tarafından da yapılmaktadır. Üzülerek belirtmeliyim ki, bu örgüt mensuplarının “özgürlük savaşçısı”, “aktivist” veya “milis” olarak nitelendirilmeleri bu saldırıların hayat bulmasına yarayan ortamı beslemektedir. Nitekim PKK örgüt yapılanmaları gittikçe daha yoğun bir şekilde mobilize olmakta ve artık açık açık cami cemiyetlerine ve Türkiye kökenli kuruluşlara karşı saldırılar düzenleme çağrısında bulunmaktadırlar.

PKK’nın Almanya’da yasaklanmış olması sebepsiz değildir. Ancak bu örgüt mensuplarının Almanya içerisinde istedikleri gibi hareket edebildikleri ve Almanya’yı hedeflerini yerine getirmede bir sahne, bir cephe, finansman kaynağı ve silahlı çatışmalar için militan devşirme alanı olarak kullandıkları görülmektedir.

Mevcut tehdit ortamına rağmen kamuoyunun diğer kesiminin ve siyasetin olaya ilgisizliği bizleri oldukça şaşırtmaktadır. Kundaklanan camilerin sayısının, ister federal düzeyde ister eyalet bazında olsun bu saldırılara karşı yapılan kınamalardan çok daha fazla olduğunu müşahede etmekteyiz. Bu da bizleri derinden yaralayan bir diğer husustur. Almanya genelinde yaşayan Müslümanlar bu saldırılar münasebetiyle oldukça endişelidir. Kamuoyunun kayıtsızlığı ve dayanışma eksikliği durumu daha da kötüleştirmektedir.

Hukuk devletine olan inancımız ve güvenimiz hâlâ eskisi gibi devam etmektedir. Ancak İslam düşmanlığı motivasyonuyla yapılan saldırıların aydınlatılma oranındaki düşüklük bizi endişeye sevk etmektedir. Bu durum, cezanın caydırıcılığını ortadan kaldırmaktadır. Bu ülkede yaşayan vatandaşlar olarak, tabii ki devletimizden kişileri ve kuruluşları, yani Müslümanları ve Müslümanlara ait kuruluşları korumasını bekliyoruz. Bu bağlamda İslam düşmanlığı motivasyonuyla gerçekleştirilen saldırıların daha ciddi bir şekilde değerlendirileceğini ve bundan sonra hızlıca aydınlatılacağını ümit ediyoruz.

Sizden Almanya’daki Müslümanların endişelerini göz ardı etmemenizi ve kamuoyunun bu hususta hassasiyet kazanmasında rol almanızı istirham ediyoruz. İbadethaneleri hedef alan bu terör saldırılarının sadece Müslümanları değil, aynı zamanda toplumun tamamını ilgilendirdiğini unutmamak gerekir.

Bu sorunun toplumun tamamına ait olarak kabul edilmesi ve bu tehdidin ortadan kaldırılması için ortak bir strateji geliştirilebilmesi en büyük ümidimizdir.

Saygı ve selamlarımla

Bekir Altaş

İslam Toplumu Millî Görüş Genel Sekreteri