CUMA HUTBESİ

Berat Gecesi

02 Mart 2023 Minber Ahşap
Minber Ahşap

Aziz Müslümanlar!

İçerisinde bulunduğumuz üç aylar, Allah Teâlâ’nın bizlere bahşettiği rahmet, bereket ve mağfiret aylarıdır. Peygamber Efendimiz (a.s.) mübarek üç aylara ayrı bir heyecan ve hazırlıkla girerdi. Özellikle şaban ayına özel bir özen gösterir, ibadetlerini arttırır, çoğu günlerini de oruçlu geçirirdi. Bir Berat Gecesi’nde uyanıp da Peygamberimizi yanında bulamayan Hz. Âişe (r.a.) validemiz kalkarak Efendimizi aramaya başlamıştı. Sonunda Peygamberimizi Cennetü’l-Bakî mezarlığında başını semaya kaldırmış hâlde bulmuş, Efendimiz (a.s.) Âişe validemize bu gecenin faziletini şöyle ifade etmişti: “Muhakkak ki, Allah Teâlâ şabanın on beşinci gecesinde dünya semasına rahmetiyle tecelli eder ve Benî Kelb kabilesinin koyunlarının kılları sayısınca insanları mağfiret eder.”[1]

Muhterem Kardeşlerim!

Üç aylar bizi hem ruhumuzla hem de bedenimizle ramazana hazırlamaktadır. Regaip ve Miraç geceleriyle tekrar kulluk bilincimizi hatırlarız. Berat Gecesi ile Allah’tan af ve mağfiret dileriz. Ramazan ayında oruç tutarak nefislerimizi terbiye eder, fitre ve zekât ibadetiyle mali sorumluluğumuzu yerine getirir, bayramda ise Allah’ın sayısız nimetleriyle mükâfatlandırılırız.

Önümüzdeki pazartesi günü ihya edeceğimiz Berat Gecesi, içinde taşıdığı bereket ve feyizlerin çokluğu ve insanların günahlarının çokça affolunması ve temize çıkmaları sebebiyle “beraat” adıyla anılmıştır. Yani bu gecede Allah rahmet, lütuf ve mağfiretiyle tecelli ederek, bağışlama kapılarını ardına kadar aralayacak, müminlerin dualarına icabet edecek, günahlarını affedecek, yapılan ibadetleri normal zamanlardan kat kat fazla mükâfatlandıracaktır. Dolayısıyla Müslümanlar olarak bu geceyi çok iyi değerlendirmek durumundayız. Bunun için de gündüzü oruçla, geceyi de çeşitli ibadetlerle değerlendirmemiz gerekmektedir. Peygamber Efendimiz bu gecenin önemine binaen şöyle buyurmuştur: “Şaban ayının on beşinci gününü oruçlu geçirin. Gecesinde ise ibadete kalkın. Çünkü o gece güneş batınca Allah Teâlâ en yakın semaya tecelli ederek fecir doğuncaya kadar ‘Bağışlanma dileyen yok mu, onu bağışlayayım! Rızık isteyen yok mu, ona rızık vereyim! Musibete uğrayan yok mu, ona afiyet vereyim…’ buyurur.”[2]

Değerli Müminler!

İnsanlık olarak zor günlerden geçiyoruz. Yarın nelerle karşılaşabileceğimizi ve nasıl bir imtihana tabi tutulacağımızı bilmiyoruz. Bu bakımdan hesaba çekilmeden önce kendimizi hesaba çekelim ve ramazana ulaşmadan kötü alışkanlıklarımızdan ve günahlarımızdan vazgeçelim. İşlediğimiz günahlardan tövbe edelim, hayatımızı Kur’an ve sünnete göre tanzim edelim. Özellikle farz ve sünnet ibadetlerin yanında nafile ibadetlerimizle de huzura erelim. Camilerimizde cemaatle namaz kılmaya kendimizi alıştıralım. Hem kendi akıbetimiz hem de kardeşlerimiz için niyazda bulunalım.

Hayat rehberimiz Kur’ân-ı Kerîm’de, “Ancak tövbe edenler, kendilerini düzeltenler ve gerçeği açıkça ifade edenler bunun dışındadır. İşte bunların tövbesini kabul edeceğim. Doğrusu ben tövbeleri çokça kabul eden ve rahmeti bol olanım.”[3] diye buyurulmaktadır. Bu âyet-i kerimede belirtildiği üzere, Rabbimizin rahmeti o kadar sonsuzdur ki, müminler Onun rahmetinden asla ümidini kesmezler. Hangi günahı işlemiş olurlarsa olsunlar, Onun tövbe kapısına koşup Ona sığınmaktan yorulmazlar. O Rahîm’dir, Rahmân’dır ve merhameti canlıları sarıp sarmalamaktadır.

Muhterem Cemaat!

Kendimize, ailemize, ümmete ve tüm insanlığa, Rabbimizin merhametiyle muamele etmesini niyaz edelim. Mevlam bu mübarek geceleri sıkıntılarımızın ve acılarımızın dinmesine vesile eylesin. Bizleri hazır bir şekilde ramazan ayına ulaştırsın. Amin!

[1] Tirmizî, Savm, 39

[2] İbn Mâce, İkâmet, 191

[3] Bakara suresi, 2:160

Hutbe-Türkçe

Hutbe-Arapça

Hutbe-Hollandaca

Hutbe-Norveççe

Hutbe-Danca

Hutbe-İsveççe

PHP Code Snippets Powered By : XYZScripts.com