İRŞAD

Din İstişare Kurulu (DİK) Kararı: 2016/1437 Ramazan Ayı Hilalin Tespiti

05 Haziran 2016

Din İstişare Kurulumuz, hilal tespitinde esas olan prensiplerimiz muvacehesinde 2016/1437 yılı ramazan ayı hilalinin tespiti ile ilgili yapmış olduğu çalışmalar neticesinde aşağıda belirtilen ilmi verilere ulaşmış ve  buna istinaden şu kararı almış bulunmaktadır.

2016/1437 yılı ramazan ayı hilali 05 Haziran 2016/29 Şaban 1437 Pazar günü Greenwich saatiyle 03:00 (Mekke saatiyle 05.00)’da içtima haline gelecektir. Bundan dolayı da hilal aynı günün akşamında hem çıplak gözle hem de aletle güneş battıktan sonra Greenwich saatiyle 13:52’de gerçekleşecektir.

Hilal ilk defa Hint Okyanusundan başlayarak, Arap yarımadasının güneyi ile büyük oranda Afrika kıtasında görülmüştür. Güney Amerika’da tamamen, kuzey Amerika’nın ise büyük bir kısmında görülecektir.

İçtima ve rü’yet günü olan 05 Haziran 2016 Pazar günü ay güneşten  Ankara’da 14 dakika,  Mekke’de ise 22 dakika sonra batmakta ve güneş battığı anda hilal Mekke’de 3° 56′,  Ankara’da ise 1° 43′ ufkun üstünde bulunmasına rağmen, hilal görülebilirlik kriterleri sağlanmadığından Ankara, Mekke ve Avrupa ülkelerinde görülmemiştir.

Buna göre:

2016/1437 yılı Ramazan ayının başlama tarihi 06.06.2016 Pazartesi günü olacaktır. İlk teravih namazı ise, 05.06.2016 Pazar gününü Pazartesiye bağlayan gece kılınacaktır.

Gereğini rica eder, Ramazan ayının bütün İslam alemine ve insanlığa hayırlar getirmesini Cenâb-ı Hak’tan diler, bütün kardeşlerimizin ramazan aylarını tebrik ederiz.

Din İstişare Kurulu Adına

İrşad Başkanı

Celil YALINKILIÇ

 

IGMG Din İstişare Kurulu (DİK) – Hilal Tespitinde Esas Olan Prensiplerimiz

Dinimizde; ramazan orucu, hac, zekât, fıtır sadakası, bayramlar ve kurban gibi, edası yıl içinde belirli vakitlere bağlanmış olan ibadetlerin zamanlarının belirlenmesinde, kamerî ay takvim sistemi esas alınmıştır. Şu âyet-i kerîme bunun delilidir: “Sana, hilal şeklinde yeni doğan ayları sorarlar. De ki: Onlar, insanlar ve özellikle hac için vakit ölçüleridir.” (Bakara suresi, 2:189)

Dinî hükümlere göre kamerî aylar, ayın kavuşum (içtima) durumundan sonra batı ufkunda görülmesi veya güneş battıktan sonra görülebilecek şekilde ufkun üstünde mevcut olduğunun kesin olarak bilinmesiyle başlar. Aynı şekilde hilalin tekrar görülmesiyle sona erer.

Ramazan ayı farz olan orucun tutulacağı aydır. Çünkü Cenâb-ı Hak Kur’an’ında: “Ramazan ayı (…) insanlar için hidayet olan ve doğru yolu ve (hak ile batılı birbirinden) ayıran apaçık belgeleri (kapsayan) Kur’an onda indirilmiştir. Öyleyse sizden kim bu aya şahid olursa artık onu oruçlu geçirsin.” (Bakara suresi, 2:185)

Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de: “Hilali görünce oruca başlayın, onu tekrar görünce bayram yapın. Eğer hilali göremezseniz Şaban ayını otuza tamamlayınız. (Buhârî ve Müslim) buyurmuştur.

Buradan hareketle IGMG’nin hilallerin tespitindeki usulü şu prensiplere dayanmaktadır.

IGMG’nin de aktif üyesi bulunduğu Avrupa Fetva ve Fıkhi Araştırmalar Konseyi’nin (ECFR) Mayıs 1999 tarihinde Köln Konferansında, Haziran 2008 tarihinde IGMG Genel Merkezinde yapılan toplantıda ve Avrupa Fetva ve Fıkhi Araştırmalar Konseyinin (ECFR) 8-12 Recep 1430/30 Haziran-4 Temmuz 2009 tarihinde yapılan İstanbul Toplantısında alınan kararlar çerçevesinde hilallerin tespitindeki usulümüz şudur:

1- İster çıplak gözle isterse Astronomi ilminin modern rasat metotlarıyla  olsun asıl olan hilalin rü’yeti/görülmesidir.

2- Astronomların hesapla tespit ettikleri kameri aybaşlarına dinen itibar edilebilmesi için, onların bu tespitlerini hilalin güneş battıktan sonra ve görüşe mani engellerin bulunmaması halinde gözle görülebilecek şekilde, ufukta fiilen mevcut olması esasına dayandırmaları gerekir ki, bu rü’yete “hükmi rü’yet” denir.

3- Yeryüzünün herhangi bir bölgesinde hilalin rü’yetinin sabit olması yeterlidir. Yani ihtilaf-ı metalia (hilalin farklı zamanlarda farklı yerlerde görülmesine) itibar edilmez. (Bir yerde görüldüğü zaman diğer yerlerde de görülmüş kabul edilir.)

4- Hilal’in görülebilmesi için iki temel şartın gerçekleşmesi zorunludur:

a) İçtima (kavuşum)’dan sonra ay ile güneşin açısal uzaklığı 8 dereceden az olmamalıdır. Bilindiği üzere rü’yet, 7 ile 8 dereceler arasında başlamaktadır. 8 derecenin esas alınmasında, ihtiyat bakımından görüş birliğine varılmıştır.

b) Güneşin batışı anında ayın ufuktan yüksekliğinin açısal değeri, 5 dereceden az olmamalıdır. Sadece bu esasa göre normal durumlarda hilalin çıplak gözle görülebilmesi mümkündür.

PHP Code Snippets Powered By : XYZScripts.com