Aziz Müminler!
Yüce Rabbimiz, Kur’ân-ı Kerîm’de şöyle buyurur: “Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının ve sadıklarla (doğrularla) beraber olun.”[1] Bu ayet, bizlere doğrularla, sadıklarla, bir arada olmanın önemini göstermektedir. İmam Cürcani sıdkı, “diliyle dışa vurduğu her söze mutlaka kalbiyle ve işiyle gerçeklik kazandıran kimse” diye tarif eder.  İşte İslâm’ın ilk günlerinde sadıkların birlikteliğinin en güzel mekânı, genç sahâbî Erkam bin Ebi’l-Erkam’ın evi olmuştur.

Henüz on yedi yaşındayken Müslüman olan Erkam (ra), Safâ Tepesi eteklerindeki evini Allah Resûlü’ne ve Müslümanlara açtı. Erkam’ın evi, Darü’l-Erkam, kısa zamanda Müslümanların ilk toplanma mekânı ve İslâm’ın ilk okulu oldu. Burada Peygamber Efendimiz (sas), Müslümanlara kendisine ulaşan vahyi okuyor, onlara Kur’an’ı öğretiyor, onları İslâm’ın esaslarıyla yetiştiriyor ve arayış içindeki insanları İslam’a davet ediyordu. Nitekim Hz. Ömer (ra) de İslâm’la bu evde tanışmıştır.

Kardeşlerim!
Darü’l-Erkam, sadece bir ev değildi. Orası, imanla dolu kalplerin birleştiği, sabırla ve azimle yetiştirildiği bir iman ocağı idi. O evde sahâbe, ilimle donatıldı ve İslâm’ı dünyaya taşıyacak bir öncü topluluk hâline geldi. Yüce Allah buyuruyor ki: “Allah, iman edenlerin dostudur; onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır.”[2] İşte Darü’l-Erkam, karanlık cahiliye toplumunun içinde aydınlığa açılan bir kapı oldu.

Aziz Cemaat!
Bugün bizler modern hayatın bireyselleştiren şartları içinde çoğu zaman evlerimizi yalnız kendimize saklıyoruz. Hâlbuki evlerimiz, yalnızca dinlenme mekânı değil; dostluğun, kardeşliğin, misafirperverliğin ve paylaşımın yaşandığı yerler olmalıdır. Sevgili Peygamberimiz (sas) şöyle buyurmuştur: “Kim Allah’a ve ahiret gününe inanıyorsa, misafirine ikram etsin.”[3] Evlerimizi Darü’l-Erkam gibi muhabbet, eğitim ve paylaşım ocaklarına dönüştürmek, işte bu hadisin bir tezahürüdür.

Kıymetli Müslümanlar!
Sohbet geleneği İslâm eğitim sistemi içerisinde önemli bir yere sahiptir. Sohbetle kalpler cilalanır, gönüller kaynaşır, bilgiler aktarılır ve kardeşlik pekişir. Nitekim Efendimiz (sas) müminleri tarif ederken şöyle buyurmuştur: “Mümin mümine karşı, parçaları birbirini bağlayıp tahkim eden bina gibidir…”[4] Darü’l-Erkam, işte bu geleneğin çekirdeği hükmündedir. Dayanışma ve kardeşliğin temelleri o mekânda atılmıştır.  Bugün teşkilatımızın “Erkam Sohbetleri” adıyla sürdürdüğü ev sohbetleri, camilerdeki derslerimiz ve ilim halkalarımız, işte o kutlu mirasın bir parçası ve devamıdır. Bizlere düşen, Hz. Erkam gibi evlerimizi İslam’ın hayat veren davetine açmak, sohbetlerde yerimizi almak, hatta imkân bulursak bu halkaların sorumluluğunu üstlenmektir. Dileğimiz odur ki evlerimiz de Erkam’ın evi gibi iman ve kardeşliğin mekânları olsun. Evlerimizde Kur’an tilaveti yükselsin, Allah’ın adı zikredilsin, Peygamberimize salât ü selâm getirilsin. Böylece yuvalarımız rahmet ve bereketin merkezi, kalplerimiz huzurun adresi olsun.

Allah’ım! Evlerimizi Kur’an’ın nuru, sohbetin bereketi ve muhabbetin sıcaklığı ile şereflendir. Allah’ım! Ümmet-i Muhammed’i birlik, beraberlik ve kardeşlik içinde daim eyle. Âmin.

[1] Tevbe suresi,119

[2] Bakara suresi, 257

[3] Buhârî, Edeb, 31; Müslim, İman, 74

[4] Buhârî, Salât, 88; Müslim, Birr, 65

Hutbe – Türkçe

Hutbe – Almanca

Hutbe – İngilizce

Hutbe – Fransızca

Hutbe – Arapça

Hutbe – Felemenkçe

Hutbe – İsveççe