CUMA HUTBESİ

Hac Arafattır

30 Mayıs 2025 Tesbih Yeşil Siyah
Tesbih Yeşil Siyah

Muhterem Müslümanlar!

Tarihte en eski ve en uzun yolculuklar dinî maksatla yapılan yolculuklardır. Hac ibadeti, kutsal kabul edilen bir yere gerçekleştirilen ve tarihin her safhasında var olan bir ibadettir. Bu ibadet, dünyevi olanı terk edip, Yüce Allah’ın emrine icabet ederek ve Onun rızasını kazanmak üzere çıkılan mübarek bir ibadet yolculuğudur. Bu yolculuğun her bir durağında hayatımıza kılavuzluk edecek nice ibret ve hikmetler vardır. İslam dininin beş temel esasından biri olan hac sadece fiziki manada bedenimizin seyahati değil, aynı zamanda ruhumuzun da seyahati ve manevi terakkisidir. Hacı adayı, hac yolculuğuna çıkarken kimi, nereyi, maksatla ziyaret ettiğini düşünmeli; bu yolculuğu, dönüşü olmayan ahiret yolculuğu gibi görmelidir. Ancak bu bilinçle hac ibadeti derin bir anlam kazanır. Dünyanın her yerinden aynı amaç uğruna bir araya gelen Müslümanların, Allah’a kul olabilmenin gayretini toplu olarak ortaya koyduğu ve bilinçlendiği bir ibadettir hac.

Muhterem Kardeşlerim!

İslam’ın ana esaslarından biri olan bu ibadet sayesinde dili, rengi, ülkesi ve imkânları farklı milyonlarca Müslüman aynı duygularla tek vücut olur; kardeşliği yaşayarak imanın hazzını hisseder.

Böylesine bir içtima ve birliktelik, inanan camia ve tüm Müslümanlar arasında bir iletişim ve aynı zamanda bir etkileşim için de kaçınılmaz bir fırsattır. Arafat’ta duruş, mahşeri ve dirilişi sembolize eder. O büyük insan selinin Müzdelife ve Mina’dan Kâbe’ye akışı, Beytullah etrafında yapılan tavaf, Safa ile Merve arasındaki sa’y,

Mina’da şeytan taşlama, tıraş olup kurban kesme gibi tüm menasik, aslında bir tevhid gösterisi, bir kıyam ve kulluğun zirvesidir. Bu menasikin ardında arınma, olgunlaşma, yükseliş ve hakikate ulaşma vardır.

Değerli Cemaat!

Haccın ne olduğu sorusuna Allah Resulü’nün verdiği cevap net ve kısadır: “Hac, Arafat’tır.”[1] Yani Arafat’ta bulunmaktır. Arafat’ta olmak, vakfeye durmak, o duruşu gerçekleştirmektir. Arafat’ı kavrayıp idrak edebilmek ve marifete erebilmektir hac. Arafat zamanların en bereketlisi ve aynı zamanda mekânların da vakfe zamanı dilimi içerisinde en ulvisidir. Arafat’ta hacı Allah’ın huzurunda durmanın manasını, makam, servet vb. üstünlüklerin bir ayrıcalık olmadığını, üstünlüğün ancak takvada olduğunu anlamaya ve idrak etmeye çalışır. Hz. Âişe annemizden rivayet edilen bir hadîs-i şerifte Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmaktadır: “Allah’ın, arefe gününden daha çok kullarını cehennemden azat ettiği hiçbir gün yoktur. Saçları dağılmış, toza toprağa bulanmış hâlde Arafat’ta toplanıp ‘lebbeyk…’ diye çağrışan kullarına rahmetini indirir; sonra onları meleklerine göstererek, ‘Bunlar ne istiyorlar?’ diye sorarak meleklere karşı onlarla iftihar eder.”[2] Rahmân’ın misafiri olan hacılar Arafat’ta nefislerini tanımaya, Müzdelife’de şuur ve bilince, Mina’da muhabbet ve sevgiye, Cemerât’ta racîm olan şeytandan ve nefsin bitmek bilmeyen arzularından Allah’a, kurban ile de takvaya ulaşmak suretiyle manen Yüce Mevla’ya vasıl olmaktadırlar. Nitekim Efendimiz (s.a.v.) “Kim Allah için hacceder, bu esnada kötü işlerden ve Allah’a karşı gelmekten sakınırsa, annesinin onu doğurduğu günkü gibi (günahlardan arınmış olarak hacdan) döner.” buyurmuştur.[3]

Hutbemizin başında okuduğumuz âyet-i kerîme ile bitirelim: “İnsanlara hac ibadetini duyur. Gerek yaya olarak gerekse yorgun argın develer üzerinde uzak yollardan gelerek sana ulaşsınlar.”[4] Mevla, kendisine ulaşmayı, evinde tavaf etmeyi, Arafat’ta vakfeye durmayı cümlemize nasip eylesin.

Hatırlatma:

Hac menasikinin bir parçası olan kurban, yalnızca hacıların değil, bizlerin de Rabbimize yakınlaşmak için ifa ettiği önemli bir ibadettir. Üzerimize vacip olan bu ibadeti eda etmeyi ihmal etmeyelim. Kurbanını vekâlet yoluyla yerine getirmek isteyen kardeşlerimiz, 40 yıllık tecrübe ve hassasiyetiyle ümmetin umudu olan Hasene Derneğimiz aracılığıyla ihtiyaç sahibi coğrafyalara ulaştırabilirler. Detaylı bilgi almak ve kurbanlarını ulaştırmak isteyen kardeşlerimiz, cemiyetimizin Hasene temsilcisine veya bana müracaat edebilirler.

Rabbimiz ibadetlerimizi kabul, kurbanlarımızı makbul, niyetlerimizi halis, amellerimizi bereketli eylesin. Mazlumlara umut, ümmete rahmet, gönüllerimize huzur nasip eylesin.

[1] Nesâî, Menâsikü’l-Hac, 203

[2] Müslim, Hac, 436; İbn Mâce, Menâsik, 56

[3] Buhârî, Hac, 4; Müslim, Hac, 438

[4] Hac suresi, 22:27

Hutbe-Türkçe

Hutbe-Almanca

Hutbe-İngilizce

Hutbe-Fransızca

Hutbe-Arapça

Hutbe-Hollandaca

Hutbe-Danca

Hutbe-İsveççe

PHP Code Snippets Powered By : XYZScripts.com