16 Ekim Dünya Gıda Günü vesilesi ile İslam Toplumu Millî Görüş (IGMG) Genel Sekreteri Ali Mete ve Hasene International Başkanı Bekir Altaş ortak bir basın açıklaması yaptı. IGMG Genel Sekreteri Ali Mete “Dünya genelinde askerî harcamalarda yeni rekorlar kırılırken, açlıkla mücadele konusunda yerinde sayılıyor. IGMG olarak uyarıyoruz: İnsanlık ve sorumluluk, silahlanmanın gölgesinde kaybolma tehlikesiyle karşı karşıya.” derken, Hasene International Başkanı Bekir Altaş ise şunları ekledi: “Kalıcı bir çözüm ancak dayanışma ve adaletin dünya genelinde doğal bir ilke hâline gelmesiyle mümkündür. Her insan onurlu bir yaşam hakkına sahiptir.”

Ali Mete sözlerini şöyle sürdürdü: “Dünya genelinde açlıkla mücadele konusunda hiçbir ilerleme olmuyor. Üstelik bu kaynak eksikliğinden değil, ahlak eksikliğinden kaynaklanıyor. Askerî harcamalar rekor seviyelere ulaşırken, insani yardım bütçeleri kısılıyor. Bu önceliklerin tersine dönmesi, yaşamı korumayı ve muhtaçlara karşı sorumluluğu ilahî bir görev olarak gören inancımızın temel değerleriyle derin bir çelişki içinde. Çocuklar ekmek bulamazken milyarları silahlara yatıranlar, güç ile insanlık arasındaki dengeyi kaybetmiştir.”

Bekir Altaş ise şöyle devam etti: “Neredeyse on yıldır, küresel açlıkla mücadele çabaları konusunda hiçbir ilerleme kaydedilemezken, akut açlık çeken insan sayısı ise hızla artıyor. Savaşlar ve çatışmalar, özellikle Sudan’da ve Gazze’de ekinleri, tedarik zincirlerini ve umudu yok ediyor.
Gazze’de ateşkes yönünde atılan son adımlar bu nedenle umut verici ve önemli. Ancak sadece umut, açlığı dindirmez. Şimdi dünya toplumu, sivil halka destek olmak, yeniden yapılanmayı mümkün kılmak ve sürdürülebilir gıda güvenliği için yollar oluşturmak amacıyla hızlı ve kararlı bir şekilde harekete geçmekle yükümlüdür.

Askerî bütçelerle insani yardım bütçeleri arasındaki büyüyen uçurum, insanlığın ahlaki sorumluluklarından ne kadar uzaklaştığını gösteriyor. İslam, sorumluluk olmadan refahın değersiz olduğunu ve adalet olmadan barışın var olamayacağını öğretir. Açlık bir kader değil, siyasi kararların sonucudur. Bu nedenle şu ilke her zaman geçerlidir: Kim barış istiyorsa, önce açlığı yenmelidir.”