CUMA HUTBESİ

Kişinin Özel Alanı: Mahremiyet

04 Mayıs 2023
Rahle Kur'an

Değerli Müslümanlar!  

İslam’da bireysel ve toplumsal hayata dair en önemli kavramlardan birisi mahremiyettir. “Kişisel gizlilik, başkalarına söylenmeyen ve sır olarak tutulan şeyler, mahrem olma durumu” anlamlarına gelir. Günümüzde neredeyse tüm hukuk ve ahlak sistemlerinde, özel hayatın gizliliği ve korunması, temel bir insan hakkı olarak kabul edilmiştir. Dinimizde de en baştan beri kişinin özel alanı olan mahremiyetin dokunulmazlığı vurgulanmıştır. Yüce Allah (c.c.) Kur’ân-ı Kerîm’de “Ey iman edenler! Kendinizi tanıtıp izin almadan ve içinde oturanlara selam vermeden kendi evlerinizden başka evlere girmeyin. Sizin için daha iyi olanı budur; umulur ki düşünüp anlarsınız.”[1] diye buyurmaktadır. Sahip olduğu ilke ve değerleriyle medeni bir hayata kaynaklık eden İslam, hangi dil, din ve renkten olursa olsun tüm insanların mahremiyetini kutsal kabul etmektedir.

Aziz Müminler!

Toplumu ayakta tutan, huzur ve asayişi temin eden temel prensiplerden birisi de karşılıklı olarak haklara saygı göstermek ve mahremiyeti muhafaza etmektir. İnsanların içinde yaşadıkları evler en önemli mahremiyet mekânlarıdır. Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Hiç kimsenin izinsiz olarak bir başkasının evinin içine bakması helal değildir. Eğer bakarsa (eve) girmiş demektir…”[2]

Başkalarının mahremiyetini gözetmek ne kadar önem arz ediyorsa, kendi mahremiyetimizi korumak da o kadar önem arz eder.   Müslümanların sahip olduğu evlerin en önemli dekorlarından birisi olan perdeler, estetik kaygıların ötesinde bir anlama sahiptir. Hane halkından olmayanların, evin içine gözlerinin kaymasını perdelemektedir.

Kıymetli Cemaat!

Kurmuş olduğumuz evlilikler ile en mahrem dairemiz ortaya çıkmaktadır. Karı koca ilişkilerimiz, her birimiz için derin bir mahremiyet içermek durumundadır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bu mevzu ile ilgili olarak; “Kıyamet gününde Allah Teâlâ’ya göre en fena insan, karısıyla mahremiyetini paylaştıktan sonra onun sırrını ifşa eden kimsedir.”[3] diye buyurmaktadır. Aile sırlarımız ömür boyunca asla ifşa edilmemelidir. Hak Teâlâ’nın bize emanet ettiği bedenimizin ziynet hükmündeki güzelliği de insanların mahremiyetidir. Kadın veya erkek fark etmeksizin, İslam’ın tesettür emri mucibince bedenî mahremiyetimizi muhafaza etmek durumundayız. Tesettür, kadın erkek fark etmeksizin, Allah’ın inanan kullarına kıyamete değin sürecek bir emridir.

Muhterem kardeşlerim! 

Yaşadığımız dönemin en önemli kitle iletişim araçlarından olan sosyal medyada da mahremiyetimizi muhafaza etmeliyiz. Özel hayatımızı topluma teşhir etmekten sakınmalıyız. Eşimizi ve çocuklarımızı, bilhassa da özel hâllerini sosyal medya sayfalarında mahrem olan gözlere açmamalıyız. Kendimiz de bu türden paylaşımlara göz atmaktan kaçınmalıyız. Gözlerimiz ve kulaklarımız ile başkalarının mahremiyetini ihlal etmemeliyiz.

Rabbim bizleri, mahremiyetini koruyan ve başkalarının mahremiyetini ihlal etmeyen edep sahibi kullardan eylesin. Amin!

[1] Nûr suresi, 24:27

[2] Tirmizî, Salât, 148

[3] Müslim, Nikâh, 123, 124. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Edeb, 32

Hutbe-Türkçe

Hutbe-Arapça

Hutbe-Hollandaca

Hutbe-Norveççe

Hutbe-Danca

Hutbe-İsveççe

PHP Code Snippets Powered By : XYZScripts.com