İslam Toplumu Millî Görüş (IGMG) Genel Sekreteri Ali Mete Alman Entegrasyon ve Göç Araştırmaları Merkezi tarafından yapılan son araştırma sebebiyle bir açıklama yaptı. Araştırmaya göre Almanya’da Müslümanlar hem konut bulmakta zorlanıyor hem de daha pahalı konutlarda daha kötü koşullarda yaşıyorlar. “Müslümanlar konut piyasasında ciddi şekilde dezavantajlı durumda. İslam Toplumu Millî Görüş olarak, yapısal bir ayrımcılığın söz konusu olduğunu düşünüyor ve siyasi önlemler alınmasını talep ediyoruz.” diyen Mete sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ulusal Ayrımcılık ve Irkçılık İzleme Merkezi’nin sunduğu sonuçlar, Müslümanların yıllardır şikâyet ettikleri bir hususu üzücü bir netlikle doğruluyor: Almanya’da kişinin ismi, kökeni veya Müslümanlığına dair görünür bir işaret taşıması ev bulma şansını belirleyici şekilde etkiliyor. Müslüman kökenli insanlar diğer başvuru sahipleri ile aynı kredi notuna sahip olsalar bile ev görmeye nadiren davet ediliyor, nadiren geri dönüş alıyor ve daha pahalı, daha küçük ve daha sorunlu bölgelerde yaşıyorlar.

Raporda yer alan özellikle çarpıcı bir örnek, bu yapısal dışlamaları açıkça ortaya koyuyor: Aynı yaşta, aynı eğitim düzeyinde ve aynı mali durumda olan iki kadın aynı daireye başvuruyor. Tek fark birinin Müslüman olması, diğerinin ise etnik aidiyetine dair ayırıcı bir işaret bulunmaması. Yüksek gelirlerine rağmen, Müslüman kadının evi görmeye davet edilmeme olasılığı %27 olurken, diğer kadınınki sadece %8 oluyor. Düşük gelirde bu fark daha da belirgin hâle geliyor (%38’e karşı %12).

Bu örnek, meselenin üzücü tekil vakalarla sınırlı kalmayıp, tüm konut piyasası bağlamında yaygın bir yapısal sorun olduğunu gösteriyor. Unutulmamalıdır ki konut, dört duvardan çok daha fazlasıdır. İnsanlar buralarda kendilerini güvende hisseder, çocuklarını büyütürler. İnsan onurunun yaşandığı mekânlar en başta buralardır. İslam geleneğinde barınma hakkı adaletle birbirine sıkı sıkıya bağlantılıdır. İnsanın güven içerisinde yaşadığı evi Allah’ın bahşettiği haysiyetin bir parçası olarak kabul edilir.

İslam Toplumu Millî Görüş olarak uyarıyoruz: Sadece çağrıda bulunmakla sorumluluk yerine getirilmiş sayılmaz. Yasama organı, Genel Eşit Muamele Yasası’nı, mağdurların haklarını fiilen uygulayabilecekleri şekilde takviye etmelidir. İnsanlar sadece isimleri veya dinî aidiyetleri nedeniyle yapısal olarak dezavantajlı duruma düşürülürse, sadece bireyler güvenlerini kaybetmekle kalmaz, demokrasi de inandırıcılığını yitirir.”