CUMA HUTBESİ

Allah’ın İpine Sımsıkı Sarılmak

11 Mayıs 2023 Kur'an Tesbih Yeşil
Kur'an Tesbih Yeşil

Muhterem Müslümanlar!

Yüce Rabbimiz Kur’ân-ı Kerîm’de “Hep birlikte Allah’ın ipine sımsıkı yapışın; bölünüp parçalanmayın. Allah’ın size olan nimetini hatırlayın. Hani siz birbirinize düşman idiniz de Allah gönüllerinizi birleştirdi ve Onun nimeti sayesinde kardeş oldunuz. Siz bir ateş çukurunun tam kenarında iken oradan da sizi Allah kurtarmıştı. İşte Allah size ayetlerini böyle açıklıyor ki doğru yolu bulasınız.”[1] diye buyurmaktadır. İslam âlimleri, âyet-i kerîmede geçen Allah’ın ipiyle kastedilenin, Kur’an ve İslam olduğunu bildirmişlerdir. “Hep birlikte Allah’ın ipine sımsıkı yapışmak”, hep birlikte İslam dinine inanmayı ve gereklerini yerine getirmeyi ifade eder. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Kur’an’ı, “Allah’ın gökyüzünden yeryüzüne sarkıtılmış ipidir.” diye tarif etmiştir.[2]

Aziz Müminler!

Kendisine iman edenleri dünyada ve ahirette felaha erdirecek olan İslam dini, Müslümanları tefrikaya düşmemeleri hususunda uyarmaktadır. Dağılma ve parçalanma anlamlarındaki tefrika, belirli bir dinî, fikrî veya siyasi birliğe sahip insan topluluklarının bölünüp parçalanmasını, fırkalara ayrılmasını ifade eder. Farklı düşünce ve kanaatlere karşılıklı saygı göstermez ve kalpleri kıran bir üslup ile hareket edersek, tefrikaya düşmüş oluruz. Merhameti tüm mevcudatı kucaklayan Allah (c.c.) “Dinlerini parça parça edip fırka fırka olanlar yok mu, senin onlarla hiçbir alakan yoktur. Onların işi ancak Allah’a kalmıştır. Sonra Allah, yaptıklarını kendilerine bir bir haber verecektir.”[3] diyerek, bizlerin kati surette parçalanıp bölünmemize razı olmadığını ifade etmektedir. Hiçbir surette, delalete düşmememizi emretmektedir.     

Kıymetli Cemaat!
Toplumsal meselelerdeki fikrî ihtilaflarımız ve siyasi mevzulardaki farklı kanaatlerimiz sebebiyle, kardeşlik hukukumuza asla halel getirmememiz gerekir. Çakıl taşı hükmündeki ihtilaf konularını getirip gözümüzün içine âdeta sokarak, dağlar kadar ittifak ettiğimiz hususları görmezlikten gelemeyiz. Her şeyden evvel, Allah’a, Resulüne ve ahiret gününe iman eden biz Müslümanlar, Allah’ın “Müminler ancak kardeştirler.”[4] ayeti mucibince hareket etmek zorundayız. Farklılıklarımızı zenginlik olarak görmeli, birbirimize karşı hoşgörülü, şefkatli ve merhametli olmalıyız. Resûlullah (s.a.v.) Efendimiz “Siz iman etmedikçe cennete giremezsiniz; birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olamazsınız. Yaptığınız zaman birbirinizi seveceğiniz bir şey söyleyeyim mi? Aranızda selamı yayınız.”[5] diye emretmektedir.

Değerli Kardeşlerim!
Elbette sevgi mefhumu, kuru bir ifadeden ibaret değildir. Sevgi hissiyatının insana yüklediği mükellefiyetler vardır. Müslüman, din kardeşine duyduğu muhabbetin hakkını yerine getirir. Peygamber Efendimiz (sav) “Sizden biri, kendisi için istediğini kardeşi için de istemedikçe (gerçek anlamda) iman etmiş olamaz.”[6] demiştir. Kendi nefsimiz için arzu ettiğimiz meşru güzellikleri kardeşlerimiz için de istemeli, sevginin hakkını vermeliyiz. Günlük yaşantımızda, hiçbir gerekçeyle kardeşlerimizle kavga etmemeliyiz. Kırıcı sözlerden sakınmalı, kucaklayıcı olmalı, ayrıştırıcı ve dışlayıcı olmamalıyız. Müminler zulme ve haksızlığa karşı şiddetli, kendi aralarında ise alçakgönüllü ve affedicidir. Müslümanlar ayrılığa düşmedikçe, Rabbimiz kuvvet ve kudretimizi muhafaza buyuracaktır. Büyük şair ve mütefekkir Mehmet Akif bu gerçeğe şöyle işaret eder: “Girmeden tefrika bir millete, düşman giremez. Toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez.”

Rabbim bizleri birliğini muhafaza eden ve birbirlerini Allah (c.c.) için seven kullarından eylesin! Amin!

[1] Âl-i İmrân suresi, 3:103

[2] Müsned, III, 14, 17

[3] En’âm suresi, 6:159

[4] Hucurât suresi, 49:10

[5] Müslim, İman, 93

[6] Buhârî, İman, 7

Hutbe-Türkçe

Hutbe-Arapça

Hutbe-Hollandaca

Hutbe-Norveççe

Hutbe-Danca

Hutbe-İsveççe

PHP Code Snippets Powered By : XYZScripts.com