CUMA HUTBESİ
İbadet
11 Aralık 2025
Muhterem Müslümanlar!
Vademiz dolduğunda terk edip gideceğimiz fâni dünyada, varoluşunun sebebini soran yegâne varlık insanoğludur. Varlığının gayesini arayan Âdem (a.s.)’ın nesline Rabbimizin en büyük lütuflarından birisi de bu sorunun cevabını göndermiş olduğu Yüce Kitap ile bildirmiş olmasıdır. Rabbimiz Kur’an’da “Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.”[1] diye buyurmuştur. Var oluşumuzun anlamı ve dünyaya gelişimizin gayesi olan kulluk, insanlar için bir şereftir. Bu şerefe nail olanlar eşref-i mahlûkâttır. Nitekim alemlerin Rabbi olan Allah (c.c.) da “Gerçekten biz Âdemoğullarını şerefli kıldık.”[2] buyurmaktadır.
Aziz Müminler!
“İbadet” kavramı rehberimiz olan Kur’an-ı Azîmüşşân’da geçer ve Türkçeye “kulluk” olarak tercüme edilebilir. Mevlamız, kendisine ibadet edilecek tek “Mabut”tur. Ondan başkasına yapılacak kulluk, insanı affı olmayan şirk bataklığına düşürür. Bizleri yoktan var eden Allah (c.c.) “İşte sizin Rabbiniz Allah. Ondan başka hiçbir ilah yoktur. O her şeyin yaratıcısıdır. Öyle ise Ona kulluk edin. O, her şeye vekil, her şeyi yöneten ve görüp gözetendir.”[3] diye buyurmuştur. Biz Müminler her gün namazlarımızda okuduğumuz Fâtihalarda, “Ancak Sana ibadet eder ve yalnız Senden yardım dileriz.”[4] diye söz vermekteyiz. Günde kırk defa verdiğimiz bu söze göstereceğimiz ihtimam, bizleri güçlü ve özgür kılacaktır. Gerçek hürriyetin Hakk’a kullukta olduğunun bilincinde olan müminler, üzerlerindeki tüm esaret zincirlerini kırarlar.
Değerli Cemaat!
İbadet en geniş anlamda yüce Allah’ın emirlerini yerine getirip yasaklarından kaçınmak, Onun rızasına uygun hareket etmek demektir. Peygamberimiz (s.a.v.) Hak Teâlâ’nın “Kulum, farz ibadetlerden daha sevimli bir şeyle bana yaklaşamaz. Nafile ibadetlerle de bana yaklaşmaya devam eder. Sonuçta ben onu severim. Sevince de onun işiten kulağı, gören gözü, tutan eli, yürüyen ayağı olurum. Benden istediğinde ona veririm. Bana sığındığında onu korurum.”[5] diye buyurduğunu bildirmiştir.
Peki, niçin ibadet ediyoruz? Her şeyden önce, yaratılış gayemiz olduğu için ibadet ederiz. Allah’ı tanıyıp iman etmemiz ve ibadette bulunmamız için yaratılmışız. Bizlere farz kılınan namaz, oruç, hac ve zekât gibi ibadetlerin yanında Onun rızasını umarak, iyi niyet ve samimiyetle yapılan her iş aynı zamanda bir ibadettir. Ailemizin huzur ve güvenliği için gayret etmek, garipleri sevindirmek, mazlum ve mağdurların dertlerine çare olmak ibadettir. Rızkımızı helal yollardan temin etmek için çalışmak, insanların gönlünü yapmak ve kalplerini tamir etmek ibadettir. Alışverişlerimizde doğru ve dürüst olmak, toplumun maslahatına çalışmak, hatta insanlara eziyet veren bir taşı yoldan kaldırmak bile bir ibadettir.
Kıymetli Kardeşlerim!
“Sana ölüm gelinceye kadar Rabbine ibadet et.”[6] diyen Mevlamızın emrine uyalım. Allah’a kul olmanın şuurunu bir ömür canlı tutalım. Ömrümüzü ibadetlerle, salih amellerle ve güzel ahlakla süsleyelim. Allah’ın her an bizimle beraber olduğunun bilinciyle yaşayalım. Üzerimize vecibe olan farz ibadetlerin yanında, iyi birer insan ve yaşadığımız topluma faydalı olmanın derdinde olalım. Rabbimizin emrettiği ibadetlerin bizi iyilik, güzellik ve doğruluğa ulaştırma amacını taşıdığını unutmayalım. Allah ifa edeceğimiz ibadetleri ind-i ilahîsinde makbul kılsın ve her birimizi güzel ahlak ile donatsın. Amin!
[1] Zâriyât suresi, 51:56
[2] İsrâ suresi, 17:70
[3] En’âm suresi, 6:102
[4] Fâtiha suresi, 1:5
[5] Buhârî, Rikâk, 38
[6] Hicr suresi, 15:99











