TEŞKİLATLANMA
CUMA HUTBESİ
Aşure Günü
23 Ekim 2015
Muhterem Müslümanlar!
Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in Mekke’den Medine’ye hicret ettiği tarih Müslümanlarca takvim başlangıcı; 1 Muharrem bu takvim yılının ilk günü, Muharrem ayı ise hicri takvimin ilk ayı olarak kabul edilmiştir. Bundan dolayıdır ki, muharrem ayı İslam tarihinde müstesna bir yere sahiptir. Muharrem ayının onuncu gününe de “Aşure Günü” denir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), muharrem ayına çok değer vermiş, “Ramazan orucundan sonra en faziletli oruç, Allah’ın değer verdiği ay olan muharrem ayında tutulan aşure orucudur.”[1] buyurmuş ve bizatihi kendisi de bu ayda oruç tutmuştur.CUMA HUTBESİ
Kötülüğe iyilikle karşılık vermek
16 Ekim 2015BASIN AÇIKLAMASI
Hicri yılbaşı mesajı
12 Ekim 2015
Kemal Ergün: “Hicret bugün de huzura vesile olsun.”
İslam Toplumu Millî Görüş (IGMG) Genel Başkanı Kemal Ergün 14 Ekim 2015 tarihinde idrak edilecek olan hicri yılbaşı münasebetiyle bir tebrik mesajı yayımladı. “Bugünün muhacirleri evini barkını terk etmek zorunda kalarak yollara düşüp, yaşamakta olduğumuz coğrafyalara varmış mazlum mülteci kardeşlerimizdir.” diyen Ergün sözlerini şöyle sürdürdü:GENEL SEKRETERLİK
Açık Cami Günü – ACG’nin mesajı: “Gençler zenginliğimizdir.”
09 Ekim 2015CUMA HUTBESİ
Hicret: Muhacir ve ensar olmak
09 Ekim 2015
Muhterem Müslümanlar!
Miladî 622 yılı, insanlık tarihinin en önemli dönüm noktalarından birisidir. Bu tarihte, Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ve ashabı Mekke’yi bırakıp Medine’ye hicret etmişlerdir. Asıl hicret, bu iki şehir arasında yapılan bir göç olmamış, şirkten tevhide ve sadece Allah’a kulluğa giden bir göç olmuştur. Onun içindir ki, tarih boyunca pek çok hicret yaşandı ise de, hicret denildiğinde herkesin aklına bu hadise gelmektedir.CUMA HUTBESİ
Emrolunduğun gibi dosdoğru ol!
02 Ekim 2015
Muhterem Müminler!
Yüce dinimizin direği olan namazlarımızda kıble olarak nasıl ki istikametimiz sadece Kâbe ise, Allah’a kulluğumuzdaki istikametimiz de bir bütün olarak İslam olmak zorundadır. Kısacası, Kâbe’ye yönelmeden kılınan namaz sahih olmayacağı gibi, İslam’ın çizdiği dosdoğru yoldan saparak da iyi bir kul olunamaz. Dolayısı ile istikamet dosdoğru olan İslam yolunda dosdoğru olmaktır.


















