Bizleri bir ana babadan var eden Yüce Rabbimiz, kan bağını ve gönül bağını üzerimize bir hak ve sorumluluk olarak yüklemiştir. Akrabalık bağını korumak kimi zaman ihmal ettiğimiz, kimi zaman ötelediğimiz ama aslında dinimizin temel taşlarından biridir.
Yarın 10 Muharrem 1447, inşallah Aşure gününü idrak etmiş olacağız. Muharrem ayı savaşmanın haram kabul edildiği, kutsal olan, saygı duyulan dört aydan biridir.
Yüce Rabbimizin biz kullarına ihsan ettiği en değerli nimetlerinden biri de zamandır. Zaman hayatın kendisidir. Zaman, yaratılmış varlıkların ömürlerini, yaşamlarını içinde geçirdikleri bir süreçtir. Zaman, insanoğlunun en büyük sermayesi ve en kıymetli hazinesidir.
Yüce dinimiz İslam yardımlaşma ve dayanışma dinidir. Ne İslamiyet’ten önce ne de sonra hiçbir sistem onun kadar bu konuya eğilmemiş, yardım anlayışını ve uygulamasını bu kadar geniş boyutlara ulaştıramamıştır.
Komşuluk ilişkileri sosyal dayanışma açısından önemli olduğu gibi, ailelerin huzur ve güven içinde yaşamaları açısından da çok önemlidir. İyi komşuluk ilişkileri mutluluk ve sevincin paylaşılmasında, sıkıntı ve kederin göğüslenmesinde ayrı bir öneme sahiptir.
Bugün iki bayramı birden yaşıyoruz; biri Kurban Bayramı, diğeri haftalık bayramımız olan Cuma Günü Bayramı. Bu sabah hep birlikte bayramı namazını eda ettik, akabinde bayram hutbesini dinledik, Rabbimize dua ve niyazda bulunduk.
Bizleri ve bütün mevcudatı yoktan var eden, varlığından haberdar eden, imanla şereflendiren ve bizleri bir kez daha Kurban Bayramı’na kavuşturan Yüce Rabbimize sonsuz hamdü senalar olsun. Efendimize ve bütün peygamberlere salat ve selam olsun. Kurban ibadeti insanlık tarihi kadar eski ve köklü bir kulluk ifadesidir.
