İslam Toplumu Millî Görüş (IGMG) Genel Sekreteri Ali Mete, Hessen Eyaleti İçişleri Bakanlığının geçtiğimiz yıl 128 İslam ve Müslüman karşıtı suç kaydedildiğini duyurması üzerine bir açıklama yaptı. 2022 yılına ait sayılar 35 olarak açıklanmıştı. “Hessen’de İslam düşmanlığı motivasyonlu suçlar hızla artıyor. Ancak bu, buz dağının görünen kısmı. Mağdurlar emniyet ve yargıya güvenmedikleri için birçok vaka bildirilmiyor. Siyasetin duruma ilgisizliği kabul edilemez.” diyen Mete sözlerini şöyle sürdürdü:

“Hessen’de İslam düşmanlığı motivasyonlu suçların bu denli artması bizi derinden endişelendiriyor. Üstelik kaydedilen vakalar buz dağının sadece görünen kısmı. Gerek korktukları için gerekse emniyet ve yargıya güvenmemeleri nedeniyle birçok mağdur suç duyurusunda bulunmuyor. Buna ek olarak, İslam karşıtı suçların çoğu, ilgili personelin gerekli duyarlılığa ve temel eğitime sahip olmaması nedeniyle İslam karşıtlığı kategorisinde kaydedilmiyor. Bugün 128 vakadan bahsedenler, kamusal alanda her gün yaşanan gerçekliği görmezden geliyor.

Daha da vahim olanı hem siyasetin hem de toplumun bu sorunu hâlâ hafife alması. Aşırı sağcılar kasıtlı olarak korku ve düşmanlığı körüklerken, siyaset de çoğu zaman onların değirmenine su taşıyor. Cami inşaatlarının engellenmesi, kamu kurumlarında başörtüsü yasağı gibi uygulamalar buna örnek verilebilir. Bu tür uygulamalar ön yargıları normalleştirerek aşırı ideolojilere destek sağlıyor.

Bu nedenle de Hessen eyaletinde, yasama organından açık ve güçlü bir sinyal bekleniyor. Tüm insanları ayrımcılıktan etkili bir şekilde koruyan bir yasal çerçeve gerekli. Mevcut federal ayrımcılıkla mücadele yasasında bariz boşluklar var ve ayrımcılık vakalarının çoğu cezasız kalıyor. Hessen, kendi eyalet ayrımcılıkla mücadele yasasıyla bu konuda ilk adımı atabilir.

Ayrıca Hessen’in bu konuda özel bir sorumluluğu var. NSU cinayetleri ve Hanau saldırısı, İslam karşıtı terörün burada ölümcül bir gerçeklik hâline geldiğini gösterdi. Ancak, her iki vakanın da sözde soruşturması, insanlarda güveni artırmak yerine daha da yok etti. Yeni rakamlar sunmak yeterli değil, net siyasi adımlar atılmalı.

İslam düşmanlığı sadece Müslümanları değil, demokrasimizin temellerini de tehdit ediyor. İslam dini tüm insanların, kökenleri veya dinleri ne olursa olsun, Allah tarafından bahşedilmiş bir onura sahip olduğunu öngörür. Bu onuru zedeleyenler, tüm topluma karşı durmuş olurlar.”