İslam Toplumu Millî Görüş (IGMG) Kadınlar Teşkilatı Başkanı Aynur Handan Yazıcı Tübingen Üniversitesi Kriminoloji Enstitüsü ve Aşağı Saksonya Kriminoloji Araştırma Enstitüsü’nün yaptığı ve yüzlerce kadın cinayetinin incelendiği araştırma sebebiyle bir açıklama yaptı. “Kadınlara yönelik şiddet tüm sosyal katmanlarda görülen, merkezî bir meseledir. İslam Toplumu Millî Görüş olarak koruma alanlarının güçlendirilmesini, önleyici tedbirlerin artırılmasını ve kadınların yalnız bırakılmamasını talep ediyoruz.” diyen Yazıcı sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kadın cinayetlerine ilişkin yapılan son araştırma, kadınlara yönelik ölümcül şiddetin tüm sosyal sınıf ve gruplarda yaygın olduğunu ve bu cinayetlerin çoğunun kıskançlık, kontrol veya sahiplenme duygusundan kaynaklandığını üzücü bir netlikle ortaya koyuyor. İslam Toplumu Millî Görüş Kadınlar Teşkilatı olarak açıkça kadınların korunmasının artık tesadüflere bağlı olmaması gerektiğini vurguluyoruz. Önleyici tedbirler artık siyasetin öncelikli konusu hâline gelmeli. Kadınların güvenilir koruma alanlarına, tutarlı tehlike analizlerine ve uyarı sinyallerini ciddiye alan bir ortama ihtiyaçları var. İş işten geçmeden tehlikenin farkına varılmalı.

Araştırmaya göre, göçmen kadınların bu durumdan ortalamanın üstünde bir oranda etkileniyor olması özellikle endişe verici. Bu kadınların birçoğu başkalarına bağımlı ortamlar içinde yaşıyor, danışmanlık hizmetlerine erişimleri zor ya da dil engelleri nedeniyle problem yaşıyorlar. Yeni göç etmiş birçok kadın için özellikle en büyük engellerden biri de oturma iznini evliliğin devamına bağlayan oturum kanunu. Özellikle ülkeye yeni gelen kadınlar yasal, sosyal ve kurumsal olarak daha iyi koruma almalı.

İslami perspektiften bakıldığında, kadın cinayetleri dinimizin temel ilkeleriyle asla bağdaşmaz. İnsan yaşamını, onurunu ve bütünlüğünü korumak İslam’ın temel emirlerdendir. Dolayısıyla kadın cinayetleri sadece cezai açıdan değil, ahlaki açıdan da temel değerlerin ağır bir ihlalidir.

Siyasileri, yetkilileri ve toplumu önleyici tedbirleri daha kararlı bir şekilde genişletmeye, kadınları güçlendirmeye ve cinsiyete dayalı şiddetin her türlüsüne kararlılıkla karşı çıkmaya çağırıyoruz. 25 Kasım, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’dür. Bu tarih, kadınların korunmasını ön plana çıkarmak ve etkili önlemler geliştirmek için de iyi bir fırsattır. Kime karşı olursa olsun şiddetin her türlüsü ile mücadele etmek ortak bir sorumluluktur ve ertelenemez.”