Cemiyet Haberleri

“Ergenlikte Okul Problemleri” – Aalen Müslüman Cemaati – Bilgilendirme Toplantısı

15 Mart 2012

Müslüman Cemaati’nden Şakir Çetintaş yaptığı açılış konuşmasıyla katılımcıları selamlamasının ardından Aalen Okul Psikolojisi Danışma Merkezi temsilcisi ve Theodor-Heuss-Gymnasium öğretmenlerinden sayın Geiser, Manfred Spitzer’in "Öğrenme" isimli kitabından hareketle öğrenmenin nörobiyolojik temelleri hakkında altmış dakikalık bir konuşma yaptı. Beyinde bulunan münferit vakıaların öğrenilebilmesi için elzem olan hipokampusun işlevine ve ehemmiyetine vurgu yapan Geiser, öğrenme esnasında öğrenilecek olan ayrıntıların bir bağlam içerisinde öğrenildiği zaman bir manaya sahip olduğunu ifade etti. Buna göre bağlam ayrıntıları ilginç hale getirmektedir ve böylece ilginç görünen bilgiler muhafaza edilebilmektedir. Geiser, ayrıca sinir hücrelerinin bilgiyi muhafaza etme ve işleme gibi bir vazifeyi de ifa ettiğini belirterek her bilginin nöronlar arasındaki bir bağ kuvveti şeklinde muhafaza edildiğini ve bu bağın kuvvetinin başka bilgilerin öğrenilmesi yeteneğini ve bilginin alınmasını belirlediğini söyledi.

"Beyin büyüyor"

Son zamanlarda yapılan beyin araştırmalarında beynin yeni tali sinir yolları ve meydana getirilen temas noktaları sayesinde hacmen arttığını belirten Geiser, öğrenme sayesinde belirli bağlantıların talep edildiğini, çünkü bu sinyallerin sinir hücreleri aracılığı ile iş gördüğünü söyledi. Böylece sinyaller hücrelerden ne kadar sık geçerse o kadar çok bilgi muhafaza edilmektedir. Aynı şekilde kullanılmayan bağlar körelmekte ve kaybolmaktadır. Geiser konuşmasında büyüme çağındaki çocuklar için dilin önemini de vurguladı. Buna göre dil uzun soluklu bir öğrenme maratonu olarak kendini göstermektedir.  Konuşmanın en can alıcı noktasında ise Geiser ergenlik döneminde beyinde yaşanan gelişmeleri aktardı. Ergenliğin sadece vücuttaki bir takım değişikliklerden ibaret olmayıp düşünme tarzı ve öğrenme şeklinin de değiştiğini vurgulayan Geiser insanın planlama, tercih, neticeyi ölçüp biçmeğe ve dürtüleri bastırmaya yarayan frontal lobun kişi yirmi yaşına gelene kadar geliştiğini söyledi ve hem ebeveyn hem de öğretmenler için ergenlik dönemindeki çocukların frontal lobun kontrol ve vazifelerini destekleyecek önlemleri almayı bilmelerinin çocukların daha kolay öğrenebilmesi ve başarılı olması için büyük önem taşıdığını ekledi.

Bilgilendirme toplantısının katılımcıları küçük gruplar halinde ziyaret ettikleri  sayın Kultje ve Saile tarafından kurulan istasyonlar vasıtasıyla kolay ve başarılı öğrenmenin beş aşamasını öğrenme imkanı buldular.  Birinci istasyonda, öğrenmeyi organize etmeyi öğreten bir giriş testi yapıldı. İkinci istasyonda, öğrenme stratejilerinden nasıl faydalanacağı gösterildi. Üçüncü istasyonda, katılımcılara derinlemesine ve mekanik öğrenme hakkında bilgi sunulurken dördüncü istasyonda öğrenmede motivasyon konusu anlatıldı. Beşinci istasyonda ise öğrenim esnasında teneffüslerin nasıl teşekkül etmesi gerektiğinden bahsedildi. Okul psikologları her istasyonda katılımcıları küçük konuşma gruplarında uzmanlık alanları ile alakalı bilgilendirdiler.

Program -bilhassa göçmen kökenli ailelerden gelen- ergenlik dönemindeki çocukların öğrenme problemleri ile alakalı açık konuşma grubu ile sona erdi. Okul psikologları ve deneyimli öğretmenler uzman bilgileri ile konuşma grubunu hem yönetti hem de ayrı bir tat kattılar. Grupta değinilen konulardan biri ise göçmen kökenli ailelerin çocuklarının okulda başarı gösterme konusunda yaşadıkları daha büyük zorluklar oldu. Öğrenmede yaşanan zorluklar, motivasyon zayıflığı, kültürel sorunlar ve ailevi meseleler beraber tahlil edildi. Ebeveyn öğretmen ve çocukların beraberliği kaçınılmaz gözükmektedir. Konuşma grubundan çıkan neticeye göre Türk kökenli öğrencilerin yaşadığı sorunlar dinî değil kültürel. Zira Süryani ailelerin çocukları da aynı sorunları yaşamaktalar. Müslüman-Türk çocukların niceliksel çokluğu böyle bir yanılgıya neden olmaktadır. (hya)

PHP Code Snippets Powered By : XYZScripts.com