CUMA HUTBESİ

Hutbe – Gençliğe sorumluluk vermek

05 Ekim 2012

Muhterem Müslümanlar,

Allah (cc) “Sizi yeryüzünün halifeleri kılan, size verdiği (nimetler) hususunda sizi denemek için kiminizi kiminizden derecelerle üstün kılan O‘dur. Şüphesiz Rabbin, cezası çabuk olandır ve gerçekten O, bağışlayan merhamet edendir.” (Enam Sûresi, [6:165]) ayeti, elimizdeki nimetlerin birer imtihan vesilesi olduğunu hatırlatmaktadır. Bu nimetlerden birisi de muhakkkak ki gençliktir.

Hepinizin bildigi gibi genclik, insanın diğer yaşlarına göre tecrübelerin en az ama buna karşılık heyecan ve sağlığının en kuvvetli olduğu zaman dilimidir. Gençlik kararlar alma, kendini geliştirme ve toplum içinde yerini bulma zamanıdır. Çünkü gençler yaşlılara göre daha çok arayış içindedirler ve değişime  daha açıktırlar.

Değerli Kardeşlerim,

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav) bir hadisinde şöyle buyurmuştur: “Gençlerinizin en hayırlısı ihtiyarlarınıza benzeyendir. İhtiyarlarınızın en şerlisi, gençlerinize benzeyendir.” (Feyzü’-l Kadir, 15:776) Demek ki, gencin kendinden büyüklerde olması beklenen olgunluğa sahip olması o toplum için bir hayır vesilesidir. Aynı şekilde yaşlının da gençler gibi toy davranışlarda bulunması, bulunduğu topluma zarar getirebilmektedir. 

Rüşd sahibi gençleri bu ideale yönlendiren Resullullah’ın etrafında bulunan gençlere verdiği görev ve buna bağlı sorumluluklara baktığımızda, O’nun geleceğin inşası için attığı önemli adımları görebilmekteyiz. Örneğin; Mus’ab b. Umeyr, Medine’de Resulullah’ın tayin ettiği ilk öğretmen ve onu temsil eden bir elçi olarak görev yaptığında henüz yirmili yaşlarında idi. Cafer bin Ebi Talib, Peygamberimiz (sav)’in Habeşistan’a gönderdiği büyük elçi, bir davetçi olarak görevlendirildiğinde genç bir delikanlı idi. Zeyd bin Sabit, İbranice ve Süryanice’ye tercümeler yaptığı “Tercüme Okulu”nu kurduğunda henüz yirmi yaşına varmamıştı.

Değerli Müslümanlar,

İçimizde bulunan gençlerimizi, burada devam edecek olan iman neslinin ve İslam kültürünün taşıyıcıları olarak görmeli ve bunu hayatlarında pratiğe dökecek imkanlar sağlamalıyız. Nasıl ki Resulullah Efendimiz (as) gençlere sorumluluk vererek kendilerinin gelişmesini sağlamışsa biz de cemiyet çalışmalarında gençlere sadece görev değil sorumluluk da vermeliyiz. Zira bu pratiğin icra alanı olarak camilerimiz uygun birer mekanlardır. Onların cemaat içinde kimi imamet kimi ders veren ama kimi de dışarıda bizi temsil eden ve bizden bireyler olması, sağlam bir aidiyet duygusu kazanmalarına, bununla da sorumluluk sahibi kişilikler oluşmasına neden olur.

Sorumluluk sahibi kişilik; fıtratındaki saflığı korumayı başaran, ihtiyaçlarına rağmen nefsinin yaptığı çağrılara “Hayır” diyerek ebedî saadeti tercih eden Yusuflar gibi, tevhid ve adalete hizmet eden, her türlü haksızlık ve aşırılığa karşı çıkan gençlerin ortak özelliğidir.

Rabbim bizlerin ve gençlerimizin yar ve yardımcı olsun, hepimizi istikamet, basiret ve adalet sahibi kılsın!

IGMG İrşad Başkanlığı

PHP Code Snippets Powered By : XYZScripts.com