BASIN AÇIKLAMASI

IGMG Genel Başkanı Yavuz Çelik Karahan’ın 2008 Miraç Kandili Mesajı

07 Temmuz 2008

“Bilindiği gibi 29 Temmuz Salı günü bir Miraç Kandili’ni daha idrak edeceğiz. Bütün İslam ve insanlık için hayırlı ve mübarek olsun.

Her ne kadar bizim dinî kültürümüzde bu geceye sadece ‘Miraç Gecesi’ dense de, aslında bu gece ‘İsra ve Miraç Gecesi’dir. Yani iki hadisenin İsra ve Miraç  hadisesinin cereyan ettiği gecedir. İsra, gece yürüyüşü demektir ve Mekke ile Kudüs arasındaki mesafenin geceleyin Peygamber Efendimiz (as) tarfından katedilmesi anlamına gelir. Miraç  ise, yukarıya doğru yükselmek veya asansör gibi yukarı çıkaran alet demektir. Buna göre Miraç, Peygamber Efendimiz’in Kudüs’teki Mescid-i Aksa’dan yukarılara, semalara yükselmesi demektir.

İsra ve Miraç hadisesi çok büyük bir mucizenin adıdır. Peygamber Efendimiz’in elinde cereyan eden en büyük mucizelerden birisidir. Asırlar var ki, bu mucizenin idrak edilmesinde insanlar büyük imtihanlar vermişlerdir. İman edip, teslim olmadan ufacık akılla bir büyük mucizeyi anlamaya çalışan insanların ayakları bir çoğu zaman kaymaktan kurtulamamıştır. Fakat ilahî gücün ve peygamberlik mertebesinin ne demek olduğunu biraz idrâk edebilenler bu olayda bir gariplik görmezler. İnsanoğlunun sahip olduğu güç sınırlıdır… Ama insanoğlu için zor, kolay veya imkansız görünen şeylerin hepsi, ilahî gücün önünde eşittir. Hepsi aynı kolaylıkla gerçekleştirilir.

Miraç mucizesi, insana kendi nefsinde imâni bir yükselişi tavsiye eder. Bunu gerçekleştirdiği zaman insan, feraset ve basirete ulaşır. İnsan bu feraset ve basiretle kâinata baktığında, ilahî gücün büyüklüğünü kavrar ve yüce yaratıcının göndermiş olduğu peygamber ve dininin gerçekliğine şüphesiz inanır. Böylece Hz. Ebu Bekir (ra) gibi ‘sıddik’ mertebesine ulaşır.

Müslümanların bu gün de İsra ve Miraç olayından alacağı pek çok dersler vardır. Her şeyden önce insanlar anlasa da anlamasa da; kabul etse de etmese de, hak ne ise o açıklanmalıdır. Peygamber Efendimiz (as) bunu tereddütsüz yapmıştır. 

Miraç, sözlük manası ile, ‘yükselme, yücelme’ demektir. Bir müminin de iman ve ibadetleriyle; ahlakî ve diğer İslamî güzellikleri ile  yüksek mertebelere ulaşması onun için bir ‘Miraç’dır.

Miracı anlatan hadislerde Peygamber Efendimiz (as)’ın kalbinini yıkandığından bahsedilir. Demek ki, yücelmenin ilk basamağı temiz bir kalbe sahip olmaktır. İlim, iman ve hikmetle dolmamış gönül sahibinin, yücelmesi mümkün değildir. Onun içindir ki, topyekun İslam alemi olarak kalplerimizi iman ve hikmet nurları ile tertemiz etmemiz gerekir. Bundan sonra da ibadetlere dikkat ederek yükselmeye devam etmeliyiz. Nitekim Miraç gecesinde farz kılınan beş vakit namaz bunun bir işareti gibi kabul edilmeli ve başta namaz olmak üzere bütün ibadet şekilleri ile ibadete devam edilmelidir.

Kendi hayatlarında Miraç’ı gerçekleştirebilen, İsra ve Miraç ruhunu bir hayat şuuru olarak kabul eden Müslümanlar, ‘iman kardeşliği’nin getirdiği sorumluluğun da farkındadırlar. Onun için de İsra ve Miraç topraklarına karşı da kardeşlik sorumluluklarını unutmamaları gerekir. Bugün İsra ve Miraç toprakları, Allah Resulü (sav)’nün Miraç’ına şahitlik eden kutsal Mescid-i Aksa ve çevresindeki Müslümanlar, adeta bir esaret hayatı yaşamaktadırlar. İşte böyle bir durum, Miraç  şuurunu gönlüne yerleştiren Müslümanların, kendilerini rahat hissetmelerine imkan vermez. Ancak başta Peygamber Efendimiz (as) olmak üzere ilk Müslümanların en zor günleri yaşadığı bir dönemde bir teselli gibi gerçekleşen Miraç  mucizesi, bugünün ezilen Müslümanları için de, kurtuluşa giden yolda bir teselli olur; diye inanıyoruz.

Tekrar bütün kardeşlerimin Miraç  Kandillerini tebrik ederken, bu geceyi bütün İslam ve insanlık için hayırlara vesile  kılmasını Cenab-ı Hak’tan temenni ve niyaz ederim.”

Yavuz Çelik KARAHAN
IGMG Genel Başkanı
 

PHP Code Snippets Powered By : XYZScripts.com