CUMA HUTBESİ

Zamanı doğru değerlendirmek

15 Ocak 2016 Mimber Lambalar
Mimber Lambalar

Aziz Cemaat!
İnsanın hayatta en gafil olduğu şey zamandır. Zaman durmak bilmez, akıp gider. İnsan da zamanı yakalamakta çok geç kalır. Hep, “Ah bir vaktim olsaydı!” diye vakit bulamadığımızı iddia ederiz de, önümüzde bolca duran vakti değerlendiremeyiz.

Değerli Kardeşlerim!
Günümüzde televizyon dizileri oldukça revaçta. Her gün, hemen her kanal yeni bir dizi ile zaten az olan zamanımızı bizden çalma telaşı içinde. Aslında sözün doğrusu, bizler zamanımızı çalmaları için o televizyonlara açık çek vermişiz de haberimiz yok.

Biz ne dizi ne de televizyon karşıtı değiliz! Bununla birlikte, dizi seyredeceğim diye insanların sıraya girdiği, evinde sohbeti kestiği, işini boş verdiği ve zamanını ayarlamaya çalıştığı bir zamanda buna karşı uyarılarda bulunmak da bizim vazifemizdir.

Düşünün! Bir dizi izliyorsunuz, en mahrem aile meseleleri olanca mahremiyeti ile çoluğunuz çocuğunuz ya da ana babanızla yan yana otururken gözlerinizin önüne seriliyor! Yüz kızartıcı kadın erkek ilişkileri ayan beyan ortaya konuluyor! Haram ya da helal endişesi olmadan, mesela içki içmek bir sosyal statü ölçüsü olarak sunuluyor! Biz de bunu sıkılmadan, yüzümüz kızarmadan evimizin tam ortasına taşıyoruz. Hani bizler haram helal nedir bilecektik? Hani bizler aile temellerimizi sağlam kuracaktık? Hani bizler kötülüklerin yaygınlaşmasına karşı emr-i bi’l ma’rûf ve nehy-i ani’l-münker ile direnecektik.

İşte bu dizi hastalığı ile inandığımız tüm bu değerleri bir kenara itip utandığımız, sıkıldığımız, yüzümüzün kızardığı hâlleri çocuklarımıza tavsiye eder konuma geliyoruz.

Muhterem Müminler!
Seçici olalım. Kimse bize şu diziyi seyret diye dayatmıyor. O hâlde bizler hayâsızlığı, haramı hayatın normal ve imrenilecek gerçeği imiş gibi sunan dizileri seyretmekten inadına uzak duralım. Zaman böyle değerlendirilmez. Öyleyse ne yapalım? Bakın, hutbenin başında okuduğumuz âyet-i kerimede Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Şüphesiz güçlükle beraber bir kolaylık vardır. Gerçekten, güçlükle beraber bir kolaylık vardır. Öyleyse, bir işi bitirince diğerine koyul. Ve sadece Rabbin’e yönel ve yalvar.”[1]

Demek ki bizim yapacak çok işimiz var. Yorulsak bile, İslam’a göre bir hayat sürme mücadelemiz bizim yorgunluğumuzu alacaktır. Bizim istirahatimiz, bizim zamanı geçirme şeklimiz helali bulma, haramdan uzaklaşmadır.

Değerli Kardeşlerim!
Biz uyarmakla mükellefiz! Zira Efendimiz (s.a.v.), Ebû Zer hazretlerine şöyle buyurmuştur: “Ey Ebû Zer! Sana Allah’ın emirleri ve yasaklarına uyarak yaşamanı öğütlerim. Zira böylesine takva üzerinde yaşamak senin bütün işlerini güzelleştirir.

Çok az konuşmaya bak. Zira az konuşmak, şeytanı kovmak ve ciddi bir Müslüman olarak yaşamak için nefsine yardımcı olmaktır.
Ey Ebû Zer! (Nefsin için) acı da olsa dosdoğru olanı söyle!
Ey Ebû Zer! Allah’ın emirleri ve yasakları doğrultusunda yaşarken seni yerenin yermesinden, kınamasından korkma!
Nefsin(in kusurlarını) bilmen insanların kusurlarını araştırmana engel olsun.”[2]

Muhterem Kardeşlerim!
Bilelim ki kıyamet gününde ne amel işlediğimizden, ömrümüzü ne ile tükettiğimizden, malımızı nerede kazanıp harcadığımızdan ve şu bedenimizi nerede çürüttüğümüzden[3] sorguya çekileceğiz. Acaba boşa harcadığımız zamanın cevabını yüzümüz kızarmadan verebilecek miyiz?

[1] İnşirâh suresi, 94:5-8
[2] Taberânî, Mu’cemu’l Kebîr, H. No: 1627
[3] Tirmizî, Kıyamet, 1, H. No: 2419

PHP Code Snippets Powered By : XYZScripts.com