CUMA HUTBESİ

Oruç Hâlinin Devam Etmesi

20 Nisan 2023 Takke Tesbih Ahşap
Takke Tesbih Ahşap

Aziz Kardeşlerim!

Bir aylık yoğun bir eğitim ve muhasebeden geçtiğimiz mübarek ramazan ayına buruk bir şekilde veda ettik. Mevlamız bizleri aynı heyecan ve huzurla nice ramazan aylarına ulaştırsın.

Ramazan ayında oruç ile nefislerimizi terbiye ettik, zekât ile mallarımızı arındırdık, mukabele sayesinde Kur’an ile hemhâl olduk, teravih namazı ile de cemaat olma bilinci edindik. Kısacası bir ay boyunca emrolunduğumuz gibi bir vakit geçirerek felaha ve huzura eriştik. Böylesi yoğun bir eğitimin ardından bu hâl üzere devam etmek kulluğumuzun bir gereğidir. Oruç ibadetinin sayısız hikmetlerinden birisi de şüphesiz bizleri kötülüklerden alıkoyması ve bedenlerimizi güzel meziyetlerle donatmasıdır. Efendimiz (a.s.) “Oruç bir kalkandır […]” [1] buyurmuştur. Nasıl ki oruçlu hâlimizde kalp kırmak, gıybet, suizan ve benzeri tüm günahlardan uzak durduysak, bundan sonra da bu hâl üzere olmamız önem arz etmektedir. Nitekim hayat tüm hızıyla devam etmekte ve nefislerimiz her an bizi hâkimiyeti altına alabilmektedir. Allah Teâlâ Kur’ân-ı Kerîm’de Kesin olan şey gelinceye kadar Rabbine kulluk et.”[2] diye buyurarak bu hâlimizin devam etmesi gerektiğini ifade etmiştir. Öyleyse tüm uzuvlarımızla oruç hâlimizin devam etmesini sağlamalı ve kulluğumuz gereği dosdoğru bir hayat yaşamayı gaye edinmeliyiz.

Muhterem Kardeşlerim!

Kulluk devamlılık ister, onda asla bir kesinti olmamalıdır. Ramazan ayında edindiğimiz güzel kazanımlar bugünden sonra da aynı şekilde devam etmelidir. Ramazan ayında cemaat ile namaz kılma alışkanlığımız bundan sonra da aynı heyecan ile devam etmeli, cemaat olma bilincini diri tutmalıyız. Mukabele ibadeti vesilesiyle hemhâl olduğumuz Kur’an’a karşı aynı heyecanı muhafaza etmeli, onu idrak ve tatbik etme gayretine düşmeliyiz. Alkame (r.a.)’dan gelen rivayet bize ibadetlerin devamlılığıyla ilgili güzel bir ölçü verir: “Müminlerin annesi Âişe’ye sordum: ‘Ey Müminlerin annesi! Resûlullah (s.a.v.)’in ibadeti nasıldı? Günlerden birine tahsis ettiği bir şey olur muydu?’ Hz. Âişe bana şu cevabı verdi: ‘Hayır! Onun ameli devamlıydı. Resûlullah (s.a.v.)’in güç yetirip yaptığı şeye sizin hanginiz güç yetirebilir!”[3]

Ramazan ayında ibadet şuuru kazanan bizler, bu şuuru ramazan ayıyla sınırlandırmamalı ve gaflete düşmemeliyiz. İşte oruç hâlimizin devam etmesi, kazanımlarımızın kaybolmaması açısından şevval orucu bizim için bir fırsattır. Nitekim Efendimiz (a.s.) “Her kim ramazan orucunu tutar, sonra buna şevval ayında altı gün daha eklerse bütün yıl oruç tutmuş gibi olur.”[4] diye buyurarak büyük bir mükâfatı bizlere müjdelemiştir.

Muhterem Cemaat!

Geliniz oruçlu hâlimizi devam ettirelim. İbadetlerimizi tadil-i erkân ile ifa edelim. Cemaate devam edelim, dostlarımızı cemaatle namaz kılmaya teşvik edelim. Sadaka ile belalardan kurtulalım. Ramazan ayında edindiğimiz güzel meziyetleri hayatımızla bütünleştirelim, havaların ısınmasıyla rehavete kapılıp cemaatten, ibadetlerden ayrılmayalım. Evlatlarımıza oruç hâlinin devam ettirilmesini anlatalım, onlara iyi örnek olalım. Kur’an ile hemhâl olmaya devam edelim. Ümmet coğrafyasını dualarımızda her daim analım. Bu vesileyle içerisinde bulunduğumuz Ramazan Bayramımızın hayırlar getirmesini, özellikle deprem bölgelerindeki ve İslam coğrafyasındaki kardeşlerimizin acılarının dinmesini Cenâb-ı Hak’tan niyaz ediyor, hutbemi bir mütefekkirimizin şu sözleriyle tamamlıyorum:
“Hac Mekke’den dönünce, namaz camiden çıkınca, oruç ise ramazan bitince başlar.” Mevlamız bu düstur ile hayat sürmeyi nasip etsin, bizleri bir sonraki ramazan mevsimine kavuştursun. Amin!

[1] Buhârî, Savm, 2

[2] Hicr suresi, 15:99

[3] Buhârî, Savm, 64

[4] Müslim, Sıyâm, 204

Hutbe-Türkçe

Hutbe-Arapça

Hutbe-Hollandaca

Hutbe-Norveççe

Hutbe-Danca

Hutbe-İsveççe

PHP Code Snippets Powered By : XYZScripts.com